28 Ekim 2014 Salı

İstanbul'un Can Çekişen Su Havzalarına Mega Projeler Tehdidi

Çevre Mühendisleri Odası, Kanal İstanbul güzergahındaki Sazlıdere Barajı'nın, 3. havalimanı projesinin yanında yer alan Terkos Gölü'nün ve Büyükçekmece Gölü'nün ciddi tehlike altında olduğunu belirtti.


Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul'a su sağlayan Büyükçekmece Gölü, Sazlıdere Barajı ve Terkos Gölü'nün kirlilik, yapılaşma ve mega projeler nedeniyle yok olma tehlikesi altında olduğu uyarısı yaptı.

Oda, İstanbul Avrupa Yakası Su Havzaları'na yaptığı teknik tespit gezisininin sonuçlarını raporlaştırdı.

Raporda tüm su havzalarında yapılaşma, kuraklık, atıklar nedeniyle ciddi bir azalma ve kirlenme olduğuna dikkat çekildi. Bunun yanında su havzalarının Kanal İstanbul, 3. havalimanı gibi mega projelerle daha büyük bir tehdit altına girdiği ifade edildi.

Raporda özellikle Kanal İstanbul güzergahındaki Sazlıdere Barajı'nın, 3. havalimanı projesinin yanında yer alan Terkos Gölü'nün ve Büyükçekmece Gölü'nün ciddi tehlike altında olduğu belirtildi.

Can çekişen Sazlıdere, Kanal İstanbul'a feda

Sazlıdere koruma bandında yasaya aykırı bulunan yapılar hem kirlilik oluşturuyor hem de düşen yağışın barajı beslemesini engelliyor.

İstanbul'da yaşanan yapılaşma ve kuraklık probleminden etkilenen Sazlıdere'nin doluluk oranı %7.58'e düşmüş.

%92'isi kuruyan ve Kanal İstanbul projesinin gerçekleşmesi durumunda, kanal güzergahı içinde kalarak tamamen ortadan kalkacak olan Sazlıdere, şu an can çekişiyor.

Büyükçekmece içme suyu özelliğini yitirecek

Büyükçekmece Gölü ve çevresi, hızlı ve düzensiz nüfus artışı, sanayileşme ve tarımsal çalışmalarla hızla kirletiliyor. Göl suyunun nitrat, azot ve fosfor miktarı yüksek. Bu nedenle de İstanbul'un içme suyu kaynaklarından olan göl, Küçükçekmece gibi kirlenerek içme suyu özelliğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya.

Koruma kuralları hiçe sayılarak yapılaşmaya göz yumulan Büyükçekmece Gölü doluluk oranı %.7.96'a düşmüş. %90'a yakını kuruyan Büyükçekmece Gölünün, havzadaki yapılaşmanın devam etmesi ve gölü besleyen akarsuların korunmaması durumunda; gerek su kalitesi gerekse miktarı yönünden giderek kullanılamaz hale gelmesi kuvvetle muhtemel.

Terkos, 3. havalimanına feda

* Terkos gölünde hali hazırda ciddi bir çekilme ve kirlilik baskısı mevcut.

* 3 Havalimanı işletmesinden kaynaklanacak kirleticilerin (Kurşun 4667 kg/gün, Çinko 4.667 kg/gün, Bakır 7.889 kg/gün)Terkos gölü su kaynağımızdaki kirletici etkisi çok önemli olup bu kirliliğin önlenmesi hiçbir şekilde mümkün olmayacak. Terkos 3. havalimanı yanıbaşında ağır metal ile kirlenmiş bir göl olacak.

* Projenin inşaat faaliyetleri ve hafriyat dökümü sırasında oluşacak toz ve egzoz emisyonları gölü olumsuz etkileyecek.

* Alanda bulunan akarsuların yataklarının tahrip edilmesi sonucu Terkos Gölü'nün su toplama miktarlarında azalma ve yüzeysel akışlarla kirlilik yüklerinde artma gerçekleşecek.

* Terkos Gölü havzasını besleyen 2 adet derenin, yapılması planlanan inşaat çalışmaları sonucu, bağlantısı kesilecek.

* Terkos gölü havzasını besleyen Ceko deresi ve devamındaki adı Üstülük deresi olan dere ile Yeniköy deresinin bir kısmı tahrip edilecek.

Arıtma tekniği geliştirilmeli

Raporda talepler şöyle dile getirildi:

Kente içme ve kullanma suyunun kirlenmiş kaynaklardan temin edilmesi projelerinden vazgeçilmeli. Mevcut arıtma tesislerini ileri arıtma teknikleri ile iyileştirilecek projeler geliştirilmeli.

Kirlenme ve yapılaşma nedeni ile yok olan Küçükçekmece havzasının koruma planı yapılarak yeniden içmesuyu havzası konumuna getirilmeli.

Ranta teslim edilmemeli

Su havzalarının, ormanların, ekolojik yaşam alanlarının planlaması; rant ekonomisinin inisiyatifine teslim edilmemeli.

Terkos gölünün kurumasına ve kirlenmesine yol açacağı ortada olan 3. Havalimanı projesinden vazgeçilmeli. Kuzey ormanları yapılaşmaya açılmamalı.

Dereler, vazgeçilmez havza kaynaklarıdır, su kaynağı olarak yeniden ıslah edilmeli.

Yapılaşma önlenmeli

Havzalarda koruma kuralları esas alınmalı ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli, havzaların mutlak koruma ve kısa mesafeli koruma alanlarında bulunan yapıların yıkılması sağlanmalı.

Havza alanları onları besleyen kaynaklar ile birlikte bütün olarak koruma altına alınmalı ve havza içinde her türlü atıksu deşarjı engellenmeli.

Kaçak su engellenmeli

İstanbul'da içmesuyu şebekesi kayıp kaçak oranı ortalaması % 27'dir. Teknolojik olarak su kayıplarının tespiti ve şebekenin izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınarak kayıp oranlarının % 5 mertebesine düşürülmesi mümkün.

Kaynak: Bianet