Adalet Bakanlığı, İstanbul Başsavcılığı’nın Dink cinayetinde kamu görevlilerini yargılamamak için yaptığı başvuruyu reddetti. Dink Avukatları, Başsavcılığı AİHM kararı ışığından görevini yapmasını istiyor.
Hrant Dink davasının avukatları, soruşturmayı halen yürütüyor gözüken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, cinayette sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle sekiz yıldır yargılanmalarını bekledikleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında daha fazla zaman geçirmeden işlem yapmalarını bekliyor.
Bakanlık “kanun yararına” bozmadı
Son olarak Adalet Bakanlığı, 16 Temmuz’da, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile Ergun Güngör hakkında yargılama yolunu açan Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla ilgili“ bu suç yönünden soruşturma yapılıp kamu davası açılması mümkün değil” tespitiyle “kanun yararına bozma” talep eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na olumsuz yanıt vermişti.
Bakırcıoğlu: Başsavcılık daha fazla gecikmemeli
Dink avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, İstanbul C. Başsavcılığı’ndan gecikmeksizin bağlayıcı özelliği bulunan Bakırköy 8.Ağır Ceza Mahkemesi kararı doğrultusunda işlem yapılmasını talep etti.
21 Mayıs’ta Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, oybirliğiyle aldığı kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkum eden 14 Eylül 2010 tarihli Dink&Türkiye kararında cinayette kamu görevlileriyle ilgili etkin soruşturma yürütülmesini talep etmesine karşın Başsavcılığın verdiği kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararını kaldırmıştı.
Kararda, “Madde ve ihlal kararı içeriği birlikte değerlendirildiğinde; bağlayıcı olan ihlal(in) yerine getirilmesinin ancak C.Başsavcılığınca doğrudan soruşturma yapılması ile mümkün olacağı anlaşılmaktadır. Aksinin kabulü halinde soruşturma bakımından kısır bir döngünün ortaya çıkacağı tartışmasızdır…” deniliyordu.
Bakırköy Mahkemesi ve AİHM’in tespitleri ortak
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, “resmi makamların, Hrant Dink'in ölümcül bir saldırıya maruz kalma ihtimalinin yüksek olduklarını bildiklerini ya da bilebilecek durumda olduklarının” altını çizdi.
AİHM kararında da, kamu görevlilerinin sorumluluğu şu şekilde ifade edilmişti: "Mahkeme, güvenlik güçleri nezdinde üç ulusal makamın, başvuranın yaşamının korunması ile ilgili olduğunu gözlemlemiştir; cinayetin planlandığı ve hazırlandığı yerin sorumlusu olarak Trabzon Emniyeti ve Trabzon Jandarması ile cinayetin işlendiği ve mağdurun ikamet ettiği yerin sorumlusu olarak da İstanbul Emniyeti. Bu makamlardan hiçbiri ayrı ayrı ya da birbiriyle koordineli biçimde, planlanmasından ve yakında işleneceğinden haberdar olmalarına rağmen Hrant Dink cinayetinin engellenmesi amacıyla harekete geçmemiştir".
Dink avukatları, kendilerine 13 Ekim’de tebliğ edilen Adalet Bakanlığı’nın olumlu kararı gereği İstanbul Başsavcılığı’nın harekete geçmesinin ve AİHM’in söz konusu tespitlerini dikkate almasının bir zorunluluk olduğunu bildirdiler.
Dava 30 Ekim’de, İskender ortada yok
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesiyle ilgili sanıklardan Erhan Tuncel Yargıtay'ın bozma ilamından sonra tutuklanmış ama uzun tutukluluk gerekçesiyle tahliye edilmişti. Tetikçi zanlısı Yasin Samast ve azmettirici sanık Yasin Hayal hükümlü hale gelirken Ahmet İskender hala aranıyor.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Dink cinayeti ana davasıysa 30 Ekim’de devam edecek.
Kaynak: Bianet
