22 Haziran 2014 Pazar

BODRUM'DA ve ANTALYA'DA YUNUS PARKLARI PROTESTO EDİLDİ

Kaş Yunus Parkı’nın 2013′te kapatılmasında önemli rol oynayan Yazar Buket Uzuner’in bu kez de Bodrum Yunus Parkı’nın kapatılması ve deniz memelilerinin koruma altına alınması için Change.org sitesinde topladığı 40 bin imza, Yunuslara Özgürlük Platformu ve yerel sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği büyük bir eylemle yetkililere teslim edildi. “İçkili lokanta” ana faaliyetiyle yunus gösteri merkezine 2011 yılında ruhsat veren Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise, aylar öncesinden randevu verdiği imza teslimine hasta olduğu gerekçesiyle gelmedi. Ancak kendisinin, görüşmenin yapılacağı saatlerde Bodrum içinde başka ziyaretlerde bulunduğu tespit edildi.


Aralık 2011′de Yunuslara Özgürlük Platformu’nun Facebook’taki Yunus Parkları Kapatılsın sayfasına gelen bir ihbarla başlayan mücadele, bugün Bodrum’da sivil toplum kuruluşlarının da sahiplendiği, uluslararası düzeye taşınan geniş bir boykota dönüştü.

Buket Uzuner’in Change.org ekibi ve Yunuslara Özgürlük Platformu’yla birlikte düzenlediği basın açıklamasına, 100′ü aşkın Bodrumlu katıldı ve halihazırda süreci takip eden Mavi Yol Girişimi, Bodrum Kent Konseyi, Bodrum Sualtı Derneği, TEMA Vakfı Bodrum Gönüllüleri, Bodrum Gezi Dayanışması ve Bodrum Çarşı taraftar grubu gibi birçok yerel sivil toplum kuruluşu ve oluşum, Bodrum Belediye Meydanı’ndaki boykotta destek için yerini aldı. “Esir Yunuslar İçin Elele”, “Kanlı ticarete dur de! Yunus esaretine destek verme!” ve “Bodrum Çarşı katliama karşı” sloganıyla gerçekleşen eyleme destek verenler arasında Tiyatrocu Kaan Çakır ve Gülbin Yeşil de vardı.

Bodrum Belediye Başkanı Kocadon imza teslimine gelmedi


40 bin imzayı Bodrum Belediye Başkan Vekili Özden Baysal’a teslim eden Buket Uzuner, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi ve konunun takipçisi olacaklarını dile getirdi. Belediyenin ardından Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan ile görüşen Uzuner, meydanda yaptığı basın açıklamasında farklı şehirlerden işlerini ve güçlerini seve seve bırakarak Bodrum’a geldiklerini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hepimiz tutsak yunuslar ve deniz memelilerinin özgürlüğü için buradayız. Geçen yıl yine aynı ekibin ve yerel hayvan haklarını koruma derneklerinin mücadelesine ek olarak 20 bin imzayla Kaş’taki yunus parkını kapattık. Bu sene de Bodrum’daki yunus parkının kapanması için yolları düştük. Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’dan bir ay önce randevu almamıza rağmen kendisinin bize vakit ayırmamasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bizimle görüşmeyişinin yunus parklarının kapanmamasıyla ilgisi olmayacak. Çünkü bu parklar kapanacak. Önceki gün TBMM Çevre Komisyonu’ndan Genel Kurul’a çıkan Hayvanları Koruma Kanunu tasarısında yeni yunus parklarının açılmayacağı vurgulanıyor. Bu gelişmeler Türkiye için, çocuklarımız için umut verici gelişmeler. Hayvanlara eziyet eden bir ülke olarak anılmak çocuklarımız için ve gelecek için güzel haberler değil. Gençliğimden beri tabiatla ve hayvanlarla ilgili koruma çalışmalarında yer aldım. Türkiye’nin pek çok sorununun olduğu, bunların küçük önemsiz sorunlar olduğu konusunda eleştiriler alıyorum. Bir problemin küçüğü-büyüğü olmaz. Problemlerin küçük parçaları vardır. Bu da Türkiye’de yaşadığımız problemlerin parçalarından bir tanesi. Toplanan bu 40 bin imza bize dayatılana karşı çıkıyoruz tavrıdır. Mevcut olan parkların kapatılması için de gerekli düzenlemenin yapılması için mücadele edeceğiz çünkü insan tabiatın efendisi değil, bir parçasıdır” dedi.

Basın duyurusundan sonra söz alan Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı Emekli Büyükelçi Süha Umar ise, “Yunuslara Özgürlük Platformu son derece doğru bir işe el atmıştır. Bodrum’da faaliyette bulunan yunus parkı Türkiye’de geçerli bütün yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu aykırılık da resmi makamlar tarafından tescil edilmiştir. Bu yunusların ülkeye girmeleri belli ithalat koşulları altında yapılıyor. Bu ithalat koşulları ortadan kalkmıştır. Bu yunuslar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından teyit edildiği gibi Türkiye’de kaçak olarak bulunmaktadır. Yunusların yurt dışına çıkarılması için talimat verilmiştir ama bu talimat aylardır uygulanmamaktadır. Diğer bir husus da, bu yunus parkının gerekli bakanlıklardan izin almamış olmasıdır. Sadece Bodrum Belediyesi’nden usüllere aykırı bir izinle faaliyetini sürdürmektedir. Kaymakamlık’tan isteğimiz ise, yasaların bir an önce uygulanması, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın vermiş olduğu talimat çerçevesinde bu yunusların derhal Türkiye dışına çıkarılması ve korunmasıdır.”

Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı, “2011’den bu yana yetkili makamlara Bodrum Dolphin Park olarak bilinen bu tesisteki tüm hak ve hukuk ihlallerini bildirdik. Bu yıl da başta Yaban Hayatı Eylem Grubu Başkanı emekli büyükelçi Süha Umar’ın ve Bodrum sakinlerinin desteği ile mücadelemizi büyüttük. En son CITES’e (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme) ayrıntılı bir başvuru yaparak buradaki hak ve hukuk ihlallerini uluslararası platforma taşıdık. Flipper’ın eski eğitmeni, aktivist Ric O’Barry de tüm dünyada yaptığı gibi, Bodrum yunus parkının kapatılması ve esaret endüstrisinin sonlandırılması için yetkili bakanlıklara başvuruda bulundu. Hep birlikte Bodrum’daki deniz kafeslerinin yıkılması ve yunuslarla birlikte diğer tutsak deniz memelilerinin bir daha esir olmaması için çalışıyoruz. Türkiye çapında hayvan esaretinin sonlandırılması için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz’ dedi.

Tiyatrocu Kaan Çakır da, basın açıklaması sırasında “Ortakent’te oğlumla yaptığım gezi sırasında 4-5 yunus yanımıza geldi, bizi selamladı ve teknemizin altından geçtiler. Bu mutlu anı oğlumla birlikte yaşama şansı yakaladık. Doğal ortamda caretta carettalara bile rastlamak mümkünken hiçbir canlıyı esaret altında görmek istemiyoruz” diyerek eyleme desteğini dile getirdi.

Mehmet Kocadon’a kınama mesajı

Yunuslara Özgürlük Platformu’nun eylem sonrası web sitesindeki duyurusu ise, “Mehmet Kocadon’un ciddiyetsizliği” başlığıyla yayınlandı: “Bodrum Yunus Parkı’na 2011′de ‘içkili lokanta’ ve ‘yunus gösteri merkezi’ ruhsatını bizzat veren ve ruhsatın altında imzası bulunan Kocadon’un, boğazlarından rahatsız olduğu için imza teslimine gelemediği söylenmişti. Oysa Kocadon, aynı gün, Hürriyet Gazetesi haberine göre arkadaşı Ali Şen’i ziyarete gitmiş, aynı zamanda Peksimet Köyü’ne uğrayarak bunu kendi Twitter hesabında duyurmuştur. Tam da bizim kendisini beklediğimiz ama ‘hasta olduğu gerekçesiyle’ bizi vekiline yönlendirdiği saatlerde… 

Yunuslara Özgürlük Platformu olarak bunu, imza atarak taleplerini dile getiren Türkiye’deki onbinlerce duyarlı vatandaşa ve Bodrumlulara yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiriyoruz. 2011′den bu yana yaptığımız resmi başvurulara yasal süre içinde bile gerekli yanıtı vermeyen ve ruhsatını verdiği yunus parkıyla ilgili yüzleşmekten çekinen Mehmet Kocadon, bu tavrıyla, bu tesiste belgeleriyle açıkladığımız hak ve hukuk ihlallerine sessiz kalarak ortak olduğunu dolaylı olarak bize beyan etmiştir. Alman sivil toplum kuruluşlarına Bodrum’da yeniden yunus parkı açılmayacağını sözünü verdikten tam iki ay sonra yunus parkı için iş yeri açma ruhsatını imzalayan Kocadon, başta bölge sakinlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının tepkilerine kulak vererek, belediye başkanı olduğu Bodrum’un hayvan hakkı ihlalleriyle anılan bir ilçe olmayacağını tüm Türkiye’ye ve dünyaya göstermek için artık harekete geçmelidir. Sözünü tutmayarak açılmasına neden olduğu Bodrum Yunus Parkı, Türkiye’de kapatılan üçüncü yunus gösteri merkezi olarak diğerlerine örnek olmalıdır. Buket Uzuner, yerel stk’lar ve Yunuslara Özgürlük Platformu temsilcilerinin randevuyla makamında görüştüğü Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan da aynı sorumluluğu taşımaktadır.”


Antalya’da yunus parklarına karşı eylem

Bodrum eyleminden bir gün sonra, Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu ile Antalya Tabip Odası tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Yunus Parklarına Hayır” eylemi gerçekleştirildi. Antalya’daki dört yunus parkı başta olmak üzere Türkiye’deki tüm yunus parklarının acilen kapatılmasını talep eden hayvan hakları aktivistleri, Hayvanları Koruma Kanunu tasarısında yer alan mevcut parkların kapatılmayacağına dair maddeyi eleştirdi ve bu madde Genel Kurul’da kabul edilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.


Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Evrim Ercan, yaptığı açıklamada, yunusların yakalama ve taşıma sırasında uygun olmayan koşullar, ağır şok ve stres gibi nedenlerle yaşamını yitirdiğini anlattı ve gösteri merkezlerine getirilen hayvanların, dört duvar arasında, beton havuzlarda, ömürleri boyunca esarete mahkum edildiklerini aktardı.