7 Kasım 2013 Perşembe

Mahpus LGBT'lere Mevzuat Değil "Yazısız Kurallar" Uygulanıyor

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, hapisteki LGBT’lere yönelik tecrite dikkat çekti. Bu konuda mevuzat olmadığını ve cezaevi yönetimlerinin "biz yazısız kuralları uyguluyoruz" dediğini anlattı.


Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar Projesi raporlarını açıklayan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), hapisteki LGBT’lerin başlıca sorununun tecrit olduğuna dikkat çekti.

Toplantıda LGBT mahpuslarla ilgili bir mevzuat hazırlanması gerektiği, tüm LGBT mahpusların bir hapishanede toplanmasının ise daha fazla ayrımcılık ve fişlemeye neden olacağı belirtildi.

"Yazısız kurallar, 'bildiğimi okurum' demek"

CİSST, proje kapsamında LİSTAG, SPoD LGBT, İstanbul LGBT, Lambdaistanbul örgütlerinden temsilciler, bir akademisyen ve bir avukatla 11 trans kadının tutulduğu Maltepe 2 no’lu L Tipi Cezaevini ziyaret etmişti.

Sorunların cezaevine girişte başladığı belirten Mustafa Eren,  heyetteki üç kadından içeri girebilmeleri için sütyenlerini çıkartmalarının istendiğini ve araştırma heyetine yönelik bu uygulamanın mahpuslara yönelik daha ağır uygulamaları akla getirdiğini belirtti.

Adalet Bakanlığı’ndan aldıkları iznin koğuş ziyareti ve mahpuslarla görüşmeyi kapsamadığını belirten Eren, hapishane ikinci müdürlerinden biriyle yaptıkları görüşmede LGBT mahpuslarla ilgili bir mevzuat olup olmadığına soruya “Bu konuda bir mevzuat yok. Yazılı kuralların yanı sıra yazısız kurallar da vardır. Bu konuda da yazısız kurallar var ve yönetim olarak bu yazısız kuralları uyguluyoruz” cevabını aldıklarını anlattı.

Yazısız kuralların yapılanlar konusunda hesap vermeme, kuralları hapishane idarelerinin kendisinin belirlemesinin kısacası “ben bildiğimi okurum” demenin bir kılıfı olarak kullanmaya müsait olduğunu belirtti.

“LGBT hapishanesi damgalanma anlamına gelir”

Eren, LGBT mahpus tecrit tartışmalarını ise şöyle değerlendirdi:

“Hapishane idaresinin belirttiğine göre bu 11 mahpus 3-4 koğuşta tutulmaktadır. 11 mahpusun 3-4 koğuşta tutulması demek 2-3 kişi olarak tutulmaları demektir. Bu durum tecrit iddialarını (dar grup tecridi) doğrular nitelikte.

“LGBT mahpuslar, can güvenliği nedeniyle bazen kendileri de diğer mahpuslarla bir araya gelmek istemiyor ama onları yaşama dahil etmenin bir yolunu bulmak gerekiyor.”

Adalet Bakanlığı’nın tüm LGBT mahpusların toplanacağı ayrı bir LGBT hapishanesi inşa etme planlarına da değinen Eren, “LGBT hapishanesi açılması, o hapishaneye giden ziyaretçilerin bile damgalanması anlamına gelir. Çözüm tüm LGBT’leri bir mekanda toplamak değil, hapishanelerdeki mevcut sorunları çözmekten geçer” dedi.

“Ziyarete giden LGBT’ler bile tacize uğruyor”

Cezaevi ziyaretine katılan Lambdaistanbul’dan Elif Avcı, mahpus LGBT’lerin cezaevi müdürünün kararları doğrultusunda bir hayat sürdüğünü, LGBT’lerin ihtiyaçlarının kantinlerden karşılandığının söylendiğini ancak bunun mümkün olmadığını ifade etti.

Avcı, hapishanedeki arkadaşlarını ziyarete giden LGBT bireylerin de girişte hem sözlü hem cinsel tacizle karşılaştıklarını anlattı.

Ne yapmalı?

CİSST, LGBT mahpusların tecrit durumunun ortadan kalkması için alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:

* Personel ve mahpuslar ayrımcı tavrın ortadan kaldırılması için bilgilendirilmeli. Bu amaçla LGBT derneklerinin hapishanelerde çalışma yapması teşvik edilmeli. Bu çalışmalarla LGBT mahpusların sosyal yaşantıya adaptasyonu arttırılmalı.

* Sınırlı olan ortak kullanım alanları arttırılmalı, LGBT mahpusların güvenlik kaygıları giderilerek diğer mahpuslarla beraber atölyeleri, işlikleri kullanabilmesi sağlanmalıdır.

* Ortak kullanım alanlarının yetersiz olduğu durumlarda zaten sayıları az olan LGBT mahpusların kendi istekleri doğrultusunda kuaförde, yemekhanede, kütüphanede vb. istihdamı sağlanmalı bu tür ara formüllerle hapis içinde hapis hayatı yaşamalarının önüne geçilmelidir.

Kaynak: Bianet

* Rapora ulaşmak için tıklayın.