20 Mayıs 2011 Cuma

Fukuşima'nın Verdiği Zarar Saymakla Bitmiyor

Fukuşima nükleer enerji santralinde yaklaşık 3 bin ton yüksek miktarda radyasyon bulaşmış su bulundu. Japonya, bir gemide depolanan zehirli suyu tekrar kullanmayı planlarken, koşullar Japonların aleyhine işliyor.

Tehlike saçmaya devam eden Fukuşima nükleer enerji santralindeki radyasyon sızıntısı hâlâ kontrol altına alınabilmiş değil. Santraldeki çalışamaları koordine etmek için kurulan özel parlamento komisyonu Pazartesi günü, atılacak yeni adımlar konusunda bilgi verdi. Japonya Başbakanı Naoto Kan, değişen planlara dair ayrıntılı bilgi vermekten kaçındı ama kurtarma stratejisinin değişeceğini kaydetti.

Tepco firmasının nükleer sızıntıyı kontrol altına alma stratejisi, daha da değişecek gibi görünüyor. Çünkü reaktörlerde neler olup bittiği tam olarak bilinmiyor. Ancak birinci reaktöre dair elde edilen son bulgular, durumun daha da vahimleşeceğine işaret ediyor. Birinci reaktörün bir bölümünde saatte tam 2 bin milisievert olmak üzere, bugüne kadar tespit edilen en yüksek dozdaki radyasyon değeri ölçüldü.

Bu değer, insanların orada çalışmasını imkânsız kılarken, Japonya Başbakanı tarafından santraldeki çalışmaları koordine etmekle görevlendirilen milletvekili Goshi Hosono, durumu şu sözlerle yatıştırmaya çalıştı: ‘'Birinci reaktörde bir nükleer erime yaşandığı doğru. Ama geçen süre içerisinde soğutma çalışmalarında büyük ilerlemeler kaydedildi. Basınçlandırıcıdaki hararet şu anda yaklaşık 100 derece. Yani ısıyı istikrarlı düzeyde tutmak artık çok uzak bir ihtimal değil. Eğer binanın içinde biriken suyu soğutma çalışmalarında tekrar kullanırsak, daha önce öngördüğümüz zamanlama hesaplarımıza ulaşabiliriz.’’

Nükleer kriz ne zaman sona erecek?

Japonya hükümetinin bugünlerde Fukuşima nükleer santralindeki radyoaktif sızıntıyı önlemek için öngördüğü yeni zamanlama planını açıklaması bekleniyor. Bu planla, tahliye edilen halkın ne kadar süre daha bölgeye sokulmayacağının açıklanacağı gibi bölgenin uzun vadeli yeniden yapılandırma planı da tanıtılacak. Ayrıca bu planla, uzmanlardan oluşan bir kurulun, bu yılın sonuna kadar Japonya’daki nükleer krizi sonlandırmasının beklendiği bildiriliyor.

Santralin işletmecisi Tepko’nun krizin sona ermesine dair öngördüğü zamanlamaya ilişkin ise, Japonya Başbakanı Naoto Kan ‘’Artık umuyoruz ki, nükleer santrali 6 ay içerisinde tamamen stabilize edeceğiz. Bu da bizim 6 ila 9 ay arası olarak öngördüğümüz ilk planlamızla örtüşüyor’’ şeklinde iyimser bir görüş bildirdi.

Zehirli su yeniden kullanılacak

2'nci ve 3’üncü bloklardaki nükleer erimenin, çalışamaları ne ölçüde aksatacağı tam olarak bilinmediği için, tahminler iyimser şekilde yürütülüyor. Bu reaktörleri soğutma çalışmaları için yapılan ilk plan, reaksiyon güvenlik ünitesine fazla miktarda su püskürtmekti. Ancak reaktörlerdeki yüksek orandaki sızıntı nedeniyle bu plan uygulanmadı. Zira erimiş yakıt çubukları ile teması nedeniyle, yüksek oranda radyasyon içeren suyun diğer binalara, okyanusa veya içme suyuna karışma tehlikesi var. Buna alternatif olarak ise koruma kaplarının içindeki su soğutulup tekrar reaktör basınç kabına pompalanabilir.

Bir başka olanak da, reaktörlerin etrafında kurulacak bir sistemle, radyasyonlu suyu kullanarak içerdeki ısı seviyesinin düşürülmeye çalışılması. Japon Nükleer Güvenlik Kurumu'ndan Hidehiko Nishiyama, ‘'Soğutma çalışmalarında kullanılan ve yüksek oranda radyasyon içeren su, bir depoda tutuluyor. Ama biz bu suyu yeniden kullanmak istiyoruz. Her ne kadar radyasyonlu da olsa, Amerikalıların arındırma filtrelerinin yardımı ile bu suyu temizleyip, tuzdan arındırarak tekrar kullanmak istiyoruz. Haziran ayına kadar bu sistemi uygulamaya koymayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.

Koşullar daha önce planlanan çalışmaları sürekli zorluyor. Japonya’nın kuzeyine birkaç hafta içerisinde yağmur yağması bekleniyor. O nedenle Fukuşima etrafındaki radyasyon miktarının artmasını hesaba katmak gerekecek. Japon hükümetinin nükleer santrali kontrol altına alma planları 6 ila 9 ay içerisinde yerine gelse bile erimiş reaktör çekirdeğinin yol açtığı sonuçların telafisi onyıllar sürecek.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe